Merhameti Özlemek

Fatma, Kurban Bayramı’nda yapayalnızdı ve yalnızlığı tahammül sınırlarını aşmıştı. Yalnızlığının hepsi onun suçuydu, değil mi? 

Fatma, Ahmet’le evlenme konusunda babasıyla ne kadar şiddetli tartıştığını hatırladı. Gençti ve aşıktı. Babası nasıl hayır diyebilirdi? Ahmet’le evlenmek için kaçtığında babası asla geri dönmemesi gerektiğini söyledi.

Ahmet’e olan sevgisinden dolayı utanca dayanabileceğini düşündü. Ama çok geçmeden babasının haklı olduğunu kabul etmek zorunda kaldı. Ahmet aşık olduğunu düşündüğü adam değildi. Onu başka bir kadın için terk etmişti.

Fatma kendinden utandı. Adalet ile yüzleştiğine ve bedelini ödediğine inanıyordu. Adaleti iyi anlıyordu. Ama ah, yüreği merhameti nasıl da özlüyordu!

Rahman ve Rahim Olan

Dürüst olmak gerekirse, hepimiz hatalar yaptık ve bilgeliğin sesini duymazdan geldik. Başkalarını gücendirdik. Başkaları bizi gücendirdi. Toplumumuz hata yapan insanlardan oluşuyor. Ve birbirimizi ve kendimizi affetmek ne kadar da zor! 

Hatalarımız için merhamet var mı?

“Bismillahirrahmanirrahim”—“Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla” ifadesini kaç kez tekrarladığınızı bir düşünün. Merhameti bu kadar özel kılan nedir?

Belki de toplumlarımızın—ve kendi kalplerimizin—merhamete çok ihtiyacı olduğu içindir.

Merhamet: Daha İyi Bir Yol

Birkaç yıl önce Abdülrahman adında bir adam komşusu Kerim ile kavga etti ve onu öldürdü. Bu küçük Mısır köyünde hayat her iki aile için de durma noktasına geldi. Abdülrahman’ın ailesi korku içinde onu korumaya çalışırken Kerim’in ailesi intikam alma peşindeydi. Abdülrahman intikam döngüsünün devam etmesini istemiyordu. Köyün ileri gelenlerinden tavsiye istedi ve onlar da kefen ritüelini tavsiye ettiler.

Abdülrahman kendi beyaz kefenini getirdi ve üstüne bir bıçak koydu. Tüm köyün gözü önünde Kerim’in ailesiyle pazar yerinde buluşmak için yürüdü. Abdülrahman kurbanın kardeşi Habib’in önünde diz çöktü ve kefeni ve bıçağı uzattı. Merhamet ve uzlaşma istedi.

Habib, bıçağı Abdülrahman’ın boynuna dayadı. Köyün ileri gelenleri bir koyun getirdiler ve Habib kararını vermek zorunda kaldı: merhamet mi yoksa intikam mı? Bıçağı Abdülrahman’ın boynuna dayadığında, eylemleri şunu ilan ediyordu: “Artık benim elimdesin. Bütün gözler bunu görüyor; seni öldürmeye hakkım ve bunu yapma yeteneğim olduğunu herkes biliyor. Ama ben merhameti ve uzlaşmayı seçiyorum. Kan davasını bitireceğim.”

Abdülrahman’a sırtını döndü ve onun yerine koyunu kesti. Acı, öfke ve adalet dalgası hayvan tarafından emildiğinde Habib, Abdülrahman’ı kucakladı. İki aile arasındaki barış yeniden sağlandı. 

Eğer insanlar adaletle merhameti birleştirmenin yollarını bulabilirlerse, şüphesiz Tanrı da aynısını yapabilir!  

İsa Mesih: Tanrı’nın Merhameti

Tanrı’nın merhametini nereden öğrenebiliriz? Bu çok kolay. Muhtemelen İsa Mesih’e Tanrı’dan gelen “Merhamet” denildiğini duymuşsunuzdur. Bu, O’nun merhameti tamamen somutlaştırdığı anlamına gelir. O’nun Yolu—İncil olarak da bilinen Müjdeler’deki öğretiler olup—bu, bağışlama ve barışma yoludur. 

İsa Mesih böyle harika bir rolü yerine getirebilir çünkü O, Tanrı tarafından gönderilen ve tamamen günahsız olan tek kişidir. Her peygamberin ve kutsal elçinin hataları için affa ihtiyacı vardı, ama İsa Mesih değil. Kıyamet gününü beklemek yerine doğrudan cennete götürüldü çünkü o hiç hata yapmadı—küçücük bir hata bile.

Bu nedenle Ona Allah’ın Rahmeti denir. Bize saf merhametin bir örneğini verdi ve Tanrı’nın merhametini nasıl alacağımızı öğretti.

İsa Mesih Bana Nasıl Yardım Edebilir?

Vaftizci Yahya’nın (Yahya olarak da bilinir) bir kalabalık içinde Mesih İsa’yı gördüğü ve Allah’tan ilham alarak “İşte! Dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu!” diye haykırdığı bilinir (Müjdeler, Yuhanna 1:29). İsa Mesih, Abdülrahman’a barışma yolunu açan koyun gibidir. 

Hatalarımızın cezasını çekiyorsak bu adalettir. Ama tamamen günahsız olan İsa Mesih, hatalarımızın sorumluluğunu üstlenmeye gönüllü oldu. Hiç kimse onu zorlamadı. Adalet talebine cevap vermek için kendi isteğiyle ölümü üstlendi. Şimdiye kadar yaşamış tamamen masum tek insandı ve yine de kendisine Abdülrahman’ın hikayesindeki koyun gibi davranılmasına izin verdi. Bu nedenle, bizim için acı çektikten sonra, Tanrı onu göğe yükseltti. 

Belki de hayatınızda çatışmalar var. Belki sen de sevdiklerin tarafından bir kenara atılan Fatma gibisin. Belki birisi tarafından incitildin ya da itibarın haksız yere zedelendi. Belki de Abdülrahman gibisin, suçlusun ve intikamdan korkuyorsun.

İsa Mesih yardım edebilir. Bunun gibi kısa bir dua yapabilirsiniz:

Ya Rab, günahlarımı asla telafi edemem. Ama bize Merhametin olarak İsa Mesih’i gönderdiğini biliyorum. Lütfen tüm insanlık için yaptığı iyilikten dolayı beni affet. Mesih İsa’nın yolunu anlamama yardım et ki, merhametini hayatımda tecrübe edebileyim. Amin.

Müjdelerin kendi nüshasını edinmek isterseniz, lütfen bu kağıdın arkasındaki bilgilerden bizimle iletişime geçin.